Dünyaca ünlü perküsyon ustası Burhan Öçal, müziğin evrensel diliyle kültürel köklerine yeniden dönüyor ve caz-funk efsanesi usta basçı Jamaaladeen Tacuma ile yıllar sonra yeniden bir araya geliyor. Öçal, “Trakya Funk” adını taşıyan yeni albümünü dinleyiciyle buluşturdu.
MÜZİKAL KÖPRÜ: KISMET
Bu yeni proje, yalnızca iki büyük müzisyenin yeniden buluşması değil elbette, aynı zamanda doğu ile batı arasındaki ritmik sınırları silen, kültürel mirasla modern groove anlayışını aynı potada eriten bir müzikal köprü. “Kısmet”, Trakya’nın köklü halk ezgilerini Tacuma’nın caz-funk enerjisiyle buluşturuyor ve dinleyiciyi kültürlerarası bir yolculuğa çıkarıyor.
MÜZİKAL DOSTLUĞUN MEYDAN OKUMASI GİBİ
Bu proje, Burhan Öçal için bir anlamda memleketine dönüş, doğum yeri Kırklareli’nin müzikal mirasına uzun yıllardır tutkuyla bağlı. 1998 tarihli “Groove Alla Turca”albümünde de birlikte çalıştığı Tacuma ile aradan geçen yılların ardından yeniden aynı sahnede buluşmaları, müzikal dostluğun zamana meydan okuyan bir ifadesi gibi. Bu birliktelik, Öçal’ın 2000’li yıllarda hayata geçirdiği “Trakya All Stars”projesinin ruhunu yeni bir biçimde yeniden canlandırıyor.
KADİM EZGİLER YENİDEN YORUMLANIYOR
Öçal, bu kez köklerine sadece bir saygı duruşu değil, aynı zamanda yeniden keşif amacıyla yaklaşıyor. Geleneksel Trakya tınılarını caz-funk formuyla harmanlayan “Trakya Funk”, hem bölgenin kadim ezgilerini evrensel bir dille yeniden yorumluyor hem de müziğin sınır tanımayan doğasına güçlü bir vurgu yapıyor. Öçal’ın ustalıklı perküsyonları, Tacuma’nın benzersiz bas yürüyüşleriyle birleşerek şarkıya hem geleneksel hem modern bir karakter kazandırıyor.
EN OLGUN VE KİŞİSEL YANSIMASI: TRAKYA FUNK
Burhan Öçal, müziğini her zaman kültürlerarası bir köprü olarak görmüş bir sanatçı. Daha önce Joe Zawinul, Kronos Quartet, Sting ve Smadj gibi isimlerle gerçekleştirdiği işbirliklerinde de doğunun ezgilerini batının ses dünyasıyla buluşturmayı başarmıştı. “Trakya Funk” ise bu anlayışın en olgun, en kişisel yansıması olarak öne çıkıyor. “Kısmet”, sadece bir şarkı değil; müziğin birleştirici gücüne, kültürlerin birlikte var olma ihtimaline dair bir manifesto gibi. Gelenekten bugüne uzanan bu ritim yolculuğu, hem Trakya’nın sıcaklığını hem cazın özgürlüğünü aynı nefeste taşıyor.
IŞIN ERTÜRK – STUTTGART
Hinterlasse jetzt einen Kommentar