İstanbul’dan Köln havalimanına geldim, Köln’den Stuttgart’a 03.19 treninin kalkış saatini bekliyordum. “Bir kahve alayım” dedim. Saat gece 02.30.
Köln’e gelmeden önce İstanbul’da hava sıcaklığı 25-26 dereceydi, Köln’de 11-12 derece yazlık kıyafetler üzerimde valizin içinde tüm kıyafetler yazlık kısa kol fakat yine şanslıyım üstümde bir ceket var. Havalimanının dışına çıkıp temiz hava alayım istedim, hava buz gibi içeri geri girdim.
Tam o sırada telefon çaldı karşı tarafta eşim Kumray Hanım:
”Köln’e yetiştin mi?”
“Evet yetiştim.”
“Stuttgart’a uçak varken neden Köln’e uçtun, orada ne var?”
“Allah Allah, Kumray Hanım gece gece nasıl soru böyle?”
Eşim yine sordu:
“Stuttgart’a uçak varken neden Köln?”
Ve, açıklama:
“Kumray Hanım biliyorsun İstanbul’a pazartesi 23.10 uçağı ile geldim, otele geçtim dinlendim Salı günü sabahtan itibaren gün boyu saat 19.00’a kadar görüşmelerim vardı, sonra havaalanına geçtim 22.00 uçağı ile Köln’e geldim. Çünkü İstanbul’dan Stuttgart’a akşam geç saatte uçak yok, gündüz görüşmelerimi yaptım, gündüzü değerlendirmek için akşam geç saatte Köln’ü tercih ettim. Şimdi de havaalanındayım hızlı trenin gelmesini bekliyorum eve Stuttgart’a gidiyorum.”
“Ben seni düşündüğüm için soruyorum. Çarşamba günü sabah veya öğlen uçağı ile direkt Stuttgart’a gitseydin daha iyi değil mi, fazla yorulmazdın” dedi.
“Düşündüğün için teşekkürler” diyerek telefonu kapattım.
XXXX
Gece Köln havalimanında kahve almak için dolaşırken alt katta ibadethane (Gebetsraum) gördüm. İbadethanenin dış camlarında Hindular, Budistler ve Allah’ın kitap indirdiği semavi Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam dinleri büyük harflerle yazılı ve altında bu dinlere bağlı mezhepler yazılı.
Çok ilgimi çekti hemen dışarıdan resim çekmeye başladım. İçeriye gireceğim sırada giriş kapısında yazı :
“Film ve Resim çekilmesi yasaktır”.
Tabii bu uyarı içeride resim çekmek yasaktır anlamı taşıyor. İçeri girdim 55-60 yaşlarında Avrupalılara benzeyen bir kadın, elinde bir kitap ayakta duvara yaslanmış vaziyette durmuş, ibadet eder halde. Ben içeri girince duruşunu bozmadı. Bende onun konsantrasyonunu bozmamak için selam vermedim. Yani camiye girdiğimizde ibadet edene nasıl selam vermeden ibadete başlıyorsak, ben de selam vermedim. İbadethaneyi inceledim içinde tur attım, ilginç bir iç mimarisi var, sanırım her dinin özünden bir şeyler düşünülerek uygun bir mimari tasarlamışlar, dışarı çıktım. Camlarda yazan dinleri daha dikkatli inceledim camda, Hindu inancı yazılı ve altında 26 farklı mezhep yazıyor, yanında Budizm onun da altında 37 farklı mezhep yazıyor. Yanında Hıristiyanlık yazısının altında 24 farklı mezhep, bunun yanında Yahudilik 25 farklı mezhep ve yanında İslam dinimiz ve altında 30 farklı mezhep yazılmış. Allah’ın varlığına birliğine inanan bu kadar farklı din mensuplarının bir arada ibadet edeceği ortamı sunanları kutluyorum. Bu yapıda gök kubbenin altında her yer ibadethanedir anlayışını gördüm.
Böylesi ibadet yerlerinin çoğalmasını diliyor, farklı mezhep ve inançtan olan herkesin en yakın bir zamanda bir arada ibadet edeceği günleri görmeyi diliyorum.
XXXX
Hızlı trene gece 03.19’da bindim Stuttgart’a geliyorum, Frankfurt’ta aktarma yaptım, trene bindim. Stuttgart’a aktarmasız geliyorum bu arada yorgunluktan trende uyumuşum ve Türkiye’de maske toplu taşıma araçlarında zorunlu olmadığı İçin maskeyi unutmuşum takmamışım görevli beni yüksek sesle uyandırdı: “Maskeni tak!”
Tabii yorgunluk ve uyku sersemliği ile görevlinin yaklaşımı, üslubu çok sert geldi bana, biraz daha kibar ve yavaş olmasını görevliye söyledim. Ancak başımdan ayrılmıyor. “Maske valizin içerisinde çıkarıp takacağım” desem de yanımdan gitmedi.
Bu arada valizden maskeyi çıkardım, taktım. Görevli ”Maskesiz Almanya’da trene binemezsin bilmiyor musun?” diyerek yine sert konuşunca “Sizi bu yaklaşımınızı Alman Demir Yolları (DB) idaresi yetkililerine bildireceğim, yaptığınız doğru değil” dedim.
Cevabı “İlk istasyonda ineceksin” oldu.
“Neden indireceksin?” derken ön koltuklarda oturan yolcu polis ayağa kalktı“ Aşağı indirin” dedi.
Gece saat 04.30 ve beni ilk istasyonda indirdiler. Tabii şikayetimi DB’ye bildireceğim ve avukatım aracılığıyla şikayette bulunacağım. Böyle vatandaşa eziyet eden kim olursa olsun prim verilmemeli. Konu ile ilgili gelişmeleri sizlere yazacağım. Bu karşılaştığım durum başıma ilk defa geliyor, hem de Almanya’da. 25 yıldır hızlı trene binerim böylesine saldırgan üsluplu bir görevli ile ilk defa karşılaştım. Başkasına bunu yapmaması için yetkililere ulaşacağım.
DB’de çalışan bir görevli bu duruma nasıl düştü?, bunu düşünmeye başladım acaba ekonomik kriz mi vurdu kendisini, üç kat artan doğal gaz ve elektrik faturasını mı ödeyemedi? Durum bundan kaynaklandıysa önümüzdeki dönem daha feci, daha korkunç durumlarla, vakalarla, böylesi psikopatlarla karşılaşacağımızın göstergesidir. Bu saygısızlık inşallah başka kimseye yaşatılmaz.
XXXX
Bu tren yolculuğunu eşime anlattım, “Stuttgart’a direkt gitseydin bu olmazdı” dedi.
XXXX
Volkan Demirel Hatayspor’da.
Türkiye’nin efsane kalecilerinden Fenerbahçel’li Volkan’ın memleketim Hatayspor’da görev alması nedeniyle kendisine ve ekibine başarılar diliyorum. Hatay’a, Hatay’ın tanıtımına ve Hatayspor’a çok faydalı olacak. Başarılar diliyorum Volkan Hoca.
Stuttgart – Salih Şahin
Hinterlasse jetzt einen Kommentar